Sisteme Sızan Kötü Amaçlı Yazılımların Artışı

Sisteme Sızan Kötü Amaçlı Yazılımların Artışı ve Siber Güvenlikteki Etkisi!

Teknolojinin hızla ilerlemesi, siber güvenlikte yeni tehditlerle karşılaşmamıza neden oluyor. Özellikle sisteme sızan kötü amaçlı yazılımlar, %168’lik bir artışla siber dünyayı daha karmaşık bir hale getiriyor. Bu tür yazılımlar, geleneksel imza tabanlı güvenlik sistemlerini aşmak için gelişmiş tekniklerden yararlanıyor. Kötü amaçlı yazılım, meşru süreçler içinde kamufle olarak fark edilmeden faaliyet gösterebiliyor ve bu da onları tespit etmeyi zorlaştırıyor. WatchGuard Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, bu yazılımların tespit edilmekten nasıl kaçındığını ve şirketlerin bu tehditlerle nasıl başa çıkabileceğini detaylandırıyor.

Sisteme sızan kötü amaçlı yazılımlar, genellikle tamamen yeni veya değiştirilmiş kodlara sahiptir. Bu nedenle geleneksel güvenlik yöntemleri, bu yazılımları tespit etmekte başarısız kalabiliyor. Örneğin, living-off-the-land adı verilen teknik, kötü amaçlı yazılımların diskte iz bırakmadan çalışmasını sağlıyor. Bu yazılımlar, sistem belleğini ve meşru süreçleri kullanarak faaliyet gösteriyor. Bunun yanında, DLL enjeksiyonu gibi yöntemlerle kötü amaçlı yazılımlar, güvenilir programlara gizlenerek çalışabiliyor. DLL yan yüklemesi gibi diğer teknikler, meşru kütüphanelerin yanına kötü amaçlı kod yerleştirerek güvenlik mekanizmalarını atlatmayı amaçlıyor.

Siber güvenlik çözümleri ise bu tehditlere karşı kendini geliştirmek zorunda. Modern güvenlik duvarları artık yalnızca geleneksel trafiği denetlemekle kalmıyor, aynı zamanda şüpheli yazılım davranışlarını izole bir ortamda analiz ediyor. Böylece yalnızca imzalara dayalı tespit yerine, bilinmeyen tehditlere karşı hızlı ve etkili bir koruma sağlıyor.

MSP’ler ve Yeni Nesil Güvenlik Çözümleri

MSP'ler (Yönetilen Hizmet Sağlayıcılar), bu karmaşık tehditlere karşı işletmelere destek sunuyor. Yusuf Evmez'e göre, MSP'lerin kötü amaçlı yazılımların en güncel yöntemlerini öğrenmesi ve bu bilgiyle hareket etmesi kritik öneme sahip. Özellikle gelişmiş uç nokta güvenlik çözümleri ve XDR (Genişletilmiş Tespit ve Müdahale) sistemleri, kötü amaçlı yazılımların bulaşma yollarını takip edebiliyor. Şüpheli faaliyetler anında tespit edilerek sistemler korunabiliyor. MSP'ler, tüm bu teknolojik çözümleri entegre ederek müşterilerine daha proaktif bir savunma hattı sunabiliyor.

İnternet Güvenliği Raporu Q2 2024

Sisteme sızan kötü amaçlı yazılımlar ve diğer önemli tehditlerle ilgili ayrıntılı bilgilerin yer aldığı İnternet Güvenliği Raporu - Q2 2024, kullanıcıların farkındalığını artırmayı amaçlıyor. İşletmeler için risk analizlerini detaylandıran bu rapor, siber tehdit ortamında daha bilinçli kararlar alınmasına olanak tanıyor.