Dijitalleşme hızlandıkça Türkiye’de banka hesaplarına yönelik dolandırıcılık vakaları ciddi boyutlara ulaşıyor. Siber suçlular, gelişmiş siber saldırılar ve zararlı yazılımlar kullanarak vatandaşların banka hesaplarına izinsiz erişim sağlıyor. Bu saldırganlar, kredi limitlerini habersizce artırıp kredi çekerek insanları mağdur ediyorlar.

Bursa (İGFA) – Bankalar, yaşanan bu mağduriyetlerde sorumluluğu üstlenmekten kaçınırken, uzmanlar hem bireylerin hem de finansal kurumların daha dikkatli ve bilinçli olmaları gerektiğini vurguluyor.

Siber suçlular, kullanıcıların zayıf noktalarını hedef alarak kişisel bankacılık bilgilerine erişiyorlar. En sık kullanılan yöntemlerden biri oltalama saldırıları. Bu saldırılar, sahte e-posta veya SMS yoluyla kullanıcıları “Hesabınız tehlikede” gibi acil mesajlarla yanıltıp sahte web sitelerine yönlendiriyor. Kullanıcılar bu sahte sitelere şifrelerini girerken farkında olmadan hackerlara teslim ediyorlar.

Bilişim uzmanları, oltalama saldırılarının kullanıcıları acele kararlar vermeye zorladığını ve bu sayede siber korsanların bilgileri ele geçirdiğini belirtiyor. Kullanıcıların, bu tür sahte mesajlar konusunda dikkatli olmaları ve şüpheli bağlantılara tıklamaktan kaçınmaları gerektiği vurgulanıyor.

Bir diğer yaygın tehdit olan Hesperbot, özellikle bankacılık bilgilerini hedefleyen gelişmiş bir kötü amaçlı yazılım. Bu yazılım, oltalama yoluyla cihazlara bulaşıyor ve tuş kaydedici gibi araçlar kullanarak kullanıcıların banka bilgilerini topluyor. Ayrıca, sahte bankacılık ekranları oluşturarak kullanıcıları yanıltıyor.

Uzmanlar, Hesperbot'un kullanıcıların kimlik doğrulama bilgilerini ele geçirmek için son derece gelişmiş teknikler kullandığını ve mobil cihazlara da zararlı yazılımlar yükleyebildiğini belirtiyor. Bu tür saldırılara karşı daha güçlü güvenlik çözümleri geliştirmenin kaçınılmaz olduğunu dile getiriyorlar.

Siber güvenlik açısından yapılan en büyük hatalardan biri de kamuya açık Wi-Fi ağları üzerinden bankacılık işlemleri gerçekleştirmek. Bu ağlar, hackerların veri trafiğini izleyerek şifre ve diğer kişisel bilgilere ulaşmasına olanak tanıyor. Bu nedenle, kafelerde ya da ortak alanlarda banka işlemleri yapmanın büyük bir risk taşıdığı ifade ediliyor.

Basit şifreler ve aynı şifrenin birden fazla platformda kullanılması da dolandırıcıların işini kolaylaştırıyor. Uzmanlar, şifrelerin güçlü ve benzersiz olmasını ve iki aşamalı doğrulama gibi ek güvenlik önlemlerinin kullanılmasını öneriyor. İki aşamalı doğrulama sayesinde hackerların sadece şifreyle hesaplara erişiminin zorlaştığı, dolandırıcılık vakalarının önüne geçilebileceği belirtiliyor.

Biyometrik güvenlik çözümleri de siber dolandırıcılıkla mücadelede önemli bir alternatif olarak öne çıkıyor. Parmak izi, yüz tanıma ve ses doğrulama gibi teknolojiler, kişiye özel güvenlik sağlayarak sadece şifre kullanımını aşan güvenlik katmanları sunuyor. Ancak, biyometrik verilerin çalınması durumunda geri alınamaz oluşu, bazı güvenlik endişelerini de beraberinde getiriyor.