Alzheimer hastalığı, dünyada ve Türkiye'de giderek artan bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Unutkanlık, bilişsel fonksiyonların bozulması ve davranış değişiklikleriyle kendini gösteren bu nörodejeneratif hastalık, genellikle yaşlı bireylerde görülür. Alzheimer, demans vakalarının büyük bir kısmından sorumludur ve beyindeki amiloid ve tau proteinlerinin birikmesi sonucu beyin hücrelerinin ölmesiyle ilişkilendirilir. Her ne kadar hastalığın kesin nedeni tam olarak bilinmese de, bazı risk faktörleri bu hastalığın gelişiminde rol oynayabilir.

Hastalığın en yaygın nedenlerinden biri yaşlılıktır, ancak genetik yatkınlık, geçmişte yaşanan travmalar ve sosyal izolasyon da hastalığı tetikleyebilir. Ayrıca depresyon, düşük eğitim seviyesi, yüksek kolesterol, obezite, hipertansiyon ve tip 2 diyabet gibi sağlık sorunları da riski artırır. Uyku problemleri, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve sigara kullanımı da Alzheimer’ın gelişiminde önemli rol oynayan faktörlerdir.

İlk belirtiler genellikle unutkanlıkla başlar. Kişi, son zamanlarda yaşanan olayları hatırlamakta güçlük çeker ve planlama gibi günlük aktivitelerde zorluk yaşar. Orta evrelerde, hafıza kaybı daha da artar ve kişi tanıdık yüzleri tanımakta güçlük çekmeye başlar. Hastalığın ilerleyen aşamalarında ise birey tamamen bakıma muhtaç hale gelir, hafıza kaybı iyice derinleşir ve temel yaşam fonksiyonlarında bozulmalar görülür. İdrar kaçırma, yeme güçlüğü, kilo kaybı ve bağışıklık sisteminin zayıflaması da bu dönemde yaygın belirtilerdendir.

Alzheimer hastalığının kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, erken teşhis sayesinde hastalığın ilerleyişi yavaşlatılabilir. Nöro-psikolojik testler, beyin görüntüleme teknikleri ve hastanın geçmişine dayalı anamnez ile Alzheimer tanısı koyulabilir. Tedavi sürecinde kullanılan ilaçlar ve davranışsal tedavi yöntemleri, semptomların azaltılmasına yardımcı olabilir. Yeni tedavi seçenekleri üzerindeki çalışmalar dünya genelinde devam etmektedir.

Hastalığın önlenmesine yönelik bazı yaşam tarzı değişiklikleri Alzheimer riskini azaltabilir. Zihinsel egzersizler yapmak, düzenli fiziksel aktivitede bulunmak, sağlıklı ve dengeli beslenmek, sosyal hayata aktif katılım sağlamak ve kaliteli uyku uyumak bu hastalıktan korunmada önemli rol oynar. Bu basit değişiklikler, Alzheimer’ı önlemek ya da ilerlemesini yavaşlatmak açısından oldukça etkilidir.

Alzheimer hastalığı, beynin zamanla işlevlerini kaybetmesine neden olan ve genellikle hafıza kaybı, bilişsel bozukluklar ve davranışsal değişikliklerle kendini gösteren ilerleyici bir nörodejeneratif hastalıktır. En yaygın demans türüdür ve genellikle yaşlı bireylerde ortaya çıkar. Alzheimer hastalığı, beyindeki sinir hücrelerinin hasar görmesi ve ölmesiyle sonuçlanır, bu da kişinin günlük yaşam aktivitelerini giderek zorlaştıran hafıza sorunları, kafa karışıklığı ve iletişim zorlukları gibi belirtilerle kendini gösterir. Hastalığın kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, semptomları hafifletmeye ve ilerleyişini yavaşlatmaya yönelik tedaviler mevcuttur.