Eko-Anksiyete: Çağın Yeni Psikolojik Sorunu! Eko-Anksiyete İle Başa Çıkmanın 6 Yolu nedir? LifeClub Sağlıklı Yaşam Hizmetleri’nden Uzman Klinik Psikolog Cansu Karaman, eko-anksiyetenin belirtilerini açıklıyor.

İklim değişikliği endişeleri, bazen rüyalarınıza giriyor mu? Ya da gün ortasında birinin iklim kaygıları nedeniyle aniden ağladığına şahit oldunuz mu? Günümüzün giderek artan psikolojik problemlerinden biri olan ve özellikle çocuklarda da görülen bu durumun adı: Eko-anksiyete.

Dünya genelinde giderek daha fazla insanın endişe kaynağı haline gelen konuların başında iklim değişikliği geliyor. Bilimsel araştırmalar, iklim değişikliğinin hem dünya hem de insan yaşamı üzerinde ciddi olumsuz etkileri olduğunu, gelecekte daha büyük sorunlara yol açabileceğini ortaya koyuyor. Bu durum, bazı insanlarda derin bir kaygı ve endişe duygusu yaratıyor ve bu duruma "iklim değişikliği anksiyetesi" veya "eko-anksiyete" deniyor.

LifeClub Sağlıklı Yaşam Hizmetleri’nden Uzman Klinik Psikolog Cansu Karaman, eko-anksiyetenin belirtilerini şu şekilde açıklıyor: “Eskiden fazla önemsenmeyen iklim değişikliği artık hayatımızın bir parçası haline geldi. Teknoloji ve sanayideki gelişmelerle çevreye duyarsız kişilerin yarattığı tahribatlar her gün haberlerde karşımıza çıkıyor. Herkes eko-anksiyete hakkında bilgi sahibi olmasa da, çöle yağan kar veya yüz yılın en sıcak günü gibi haberler herkes tarafından bilinir hale geldi. Bu haberlerin sadece başlangıç olduğu, iklim değişikliğine bağlı afetler nedeniyle can ve mal kayıplarının yaşanabileceği endişesi de giderek yayılıyor.

Eko-anksiyete, genellikle sürekli bir endişe ve huzursuzluk hissi, uyku bozuklukları, odaklanma zorlukları, çaresizlik duygusu, fiziksel belirtiler (baş ağrısı, mide rahatsızlıkları), sosyal izolasyon ve geleceğe dair karamsarlık gibi belirtilerle kendini gösterir.

Eko-anksiyetenin ciddi psikolojik sonuçlara yol açabileceğine dikkat çeken Uzm. Klinik Psikolog Cansu Karaman, “Araştırmalar, iklim değişikliğinin akut ve kronik sonuçları olarak travma sonrası stres bozukluğu, depresyon, anksiyete ve hatta intihar girişimlerinin artabileceğini gösteriyor. İklim değişikliğine bağlı doğal afetler sonrası travma sonrası stres bozukluğu gelişebilir, hava sıcaklıklarındaki artışa bağlı olarak duygu durumu dalgalanmaları yaşanabilir ve maddi kaynak sıkıntısı nedeniyle uzun süreli endişe hali, intihar ve şiddet olaylarında artışa yol açabilir” diyor.

Uzm. Klinik Psikolog Cansu Karaman, eko-anksiyete ile başa çıkmanın 6 yolunu şu şekilde sıralıyor:

Bilgi ve Farkındalık: Konu hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir, ancak aşırı bilgi yüklemesinden kaçınılmalıdır. Güvenilir kaynaklardan bilgi alarak, yanlış ve endişe artırıcı bilgilerden uzak durulmalıdır.

Eyleme Geçmek: Küçük de olsa bireysel olarak yapılabilecek geri dönüşüm, enerji tasarrufu, çevre dostu ürünler kullanma gibi eylemler hem çevreye katkı sağlar hem de anksiyeteyi hafifletir.

Destek Grupları: Benzer endişelere sahip insanlarla konuşmak, destek gruplarına katılmak ve deneyimleri paylaşmak rahatlatıcı olabilir.

Profesyonel Yardım: Eğer anksiyete kişinin günlük yaşamını olumsuz etkiliyorsa, bir psikolog veya terapistten profesyonel yardım almak gerekebilir.

Doğayla Temas: Doğada zaman geçirmek, doğa ile yeniden bağlantı kurmanıza ve rahatlamanıza yardımcı olabilir. Doğanın sakinleştirici etkisinden her zaman yararlanılmalıdır.

Meditasyon ve Mindfulness: Uzmanlar eşliğinde doğru olarak uygulanacak meditasyon ve mindfulness teknikleri, anksiyetenin azalmasında etkili olabilir.