Beslenme Alışkanlıklarınız Meme Kanseri Riskinizi Azaltabilir!

 Meme kanseri görülme riskinin en yüksek olduğu gruplar içerisinde; erken ergenliğe giren (12 yaş öncesi), geç doğum yapan ya da hiç doğum yapmayan, bebeğini emziremeyen, geç menopoza giren(50 yaş sonrası) kadınlar yer alır. Tabii bu özelliklerin bulunmadığı bireylerin de meme kanserine yakalanma olasılığı vardır. Diğer kanser türlerinde olduğu gibi meme kanserinde de erken teşhis çok önemlidir. Dolayısıyla meme kanserine yönelik taramaların düzenli sıklıkta tekrarlanması bile kanserden ölüm sıklığını azaltmada etkili olacaktır. 

Besin ögelerinin yetersiz, aşırı ya da yanlış tarzda alımı kansere yakalanma riskini artırabilir!

 Kanser riskini artırabilecek besinlerin yanı sıra yemek hazırlama ve saklama koşullarında da oluşabilecek değişiklikler ve maddeler önemlidir. Yüksek ısıda pişirme ve yanlış pişirme yöntemleriyle veya dumana maruz bırakılarak pişirilen besinlerde kanserojen maddeler birikebilmektedir. Besinlerin işlemden geçirilerek aşırı ayrıştırılması ve saflaştırılması nedeniyle de besinlerin vitamin, mineral ve diğer bileşenlerden fakirleşebileceği göz ardı edilmemelidir. Dolayısıyla kansere karşı koruyucu vitamin, mineral ve diğer bileşenlerin etkinliğini azaltmak da dolaylı olarak kanser riskini artırabilir. Yapılan çalışmalara göre, bazı besinlerin içeriğinde bulunan veya besin hazırlama aşamasında ortaya çıkan maddelerin de kanser riski oluşturabileceği bildirilmektedir. 

Meme kanserinden korunmak için beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri;

Sağlıklı vücut ağırlığınızı koruyun,

Yeterli ve dengeli sürdürülebilir beslenmeye özen gösterin,

Öğün planlamalarınızda porsiyon kontrolü yapmaya çalışın, Tabağınızın büyük bölümünde bitkisel kaynaklı besinlere(taze sebze-meyveler, tam tahıllar, kuru baklagiller) yer verin, Yeterli vitamin, mineral ve besin bileşenlerinden yararlanmak için çeşitliliğe önem verin, Hayvansal kaynaklı gıdaların tüketimini azaltın, daha az yağlı olanları ve doğru pişirme yöntemlerini tercih edin, Hayvansal kaynaklı gıdalar tercih edilirken özellikle C vitamininden zengin taze meyve ve sebzelerle birlikte tüketin.

Kanserojen besinlerden uzak durun!

Odun-kömür ateşine/dumanına doğrudan maruz bırakılarak pişirilen ve yüksek ısıda yağda kızartılan besinlerin tüketiminden kaçının, İşlenmiş ve hazır gıdaların(koruyucu, renklendirici, kıvam artırıcı gibi maddeler içeren) tüketimini sınırlandırın, Rafine şeker, un ve trans yağları beslenmenizden çıkarın, Zararlı mikroorganizmaların çoğalmasını engellemek için pişirme ve saklama yöntemlerini gözden geçirin doğru yöntemleri kullanın.

Stresten uzak kalmaya çalışın, fiziksel aktivitenizi önemseyin ve size uygun aktivite rutini oluşturun!

Duygusal yeme ataklarınızı sağlıksız yiyeceklerle yönetmeye çalışmayın, ruh halinize iyi gelen aktivitelerle veya fiziksel aktivitelerle yönetmeye çalışın.

Alkol, sigara gibi zararlı alışkanlıkları azaltın/bırakın!

Bu gibi alışkanlıklar vücudun savunma sistemini tehdit eden serbest radikallerin artmasına neden olabilir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek ve kansere yakalanma riskini azaltmak amacıyla antioksidan içeriği zengin besinler tüketin özellikle folik asitten yeterli beslenmeye çalışın ve en önemlisi düzenli olarak kansere yönelik tetkik ve taramalarınızı yaptırın.

Anti-kanserojen besin grupları;

Renkli, çeşitli sebze ve meyveler, Kurubaklagiller, Kuruyemişler, Tahıllar, Az yağlı et ve süt ürünleri.

Meme kanseri ve diğer kanser türleri üzerine çalışmalar yürüten bilim insanları, yukarıda yer alan besin gruplarının doğru yöntemlerle hazırlanıp sürdürülebilir halde beslenmeye dâhil edilmesiyle beraber kansere yakalanma riskinin azalabileceğini bildirmektedir.

 Bağışıklık sisteminizi desteklemek ve meme kanserinden korunmak için beslenme alışkanlıklarınızın farkında olun, sağlığınızı ihmal etmeyin ve periyodik kontrollerinizi yaptırın.   


Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı