Hava ısındıkça, güneş ışınlarına maruz kalma süremiz de artıyor. Ancak, bu artış cildimiz ve genel sağlığımız için bazı riskler de taşıyor. Özellikle güneş alerjisi, bu risklerin başında geliyor. Türk Dermatoloji Derneği Akne ve Rozase Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Ayşe Serap Karadağ'a göre, güneş alerjisi, cildimizin güneşe karşı verdiği aşırı reaksiyon olarak ortaya çıkıyor. Bu alerji her yaştan insanı etkileyebilir ancak kadınlarda daha yaygın görülüyor. Çocukların cildi yetişkinlere göre daha hassas olduğundan, güneş alerjisine yakalanma riskleri de daha yüksek olabiliyor. Bu nedenle, özellikle bu mevsimlerde dışarı çıkarken yüksek koruma faktörlü güneş kremlerinin kullanılması önemli.

Güneşin kendini daha fazla hissettirdiği bu günlerde cildimizi korumanın önemi artıyor. Çünkü güneşin faydalarının yanı sıra zararları da bulunuyor. Özellikle hassas ciltler, güneş alerjisi gibi zararların daha yoğun yaşandığına dikkat etmeliler. Dünya genelinde, 2023 yılında yayınlanan bir rapora göre yaklaşık 2 milyar insan güneş alerjisi ile mücadele ediyor.

Türk Dermatoloji Derneği Akne ve Rozase Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Ayşe Serap Karadağ'a göre, güneş alerjisi cildin güneş ışığına veya yapay ultraviyole (UV) ışınlara aşırı duyarlı reaksiyonu olarak ortaya çıkıyor. Güneş ışığına maruz kaldığınızda, bağışıklık sistemi UV ışınlarını bir tehdit olarak algılar ve vücudu korumak için inflamatuvar maddeler salgılar. Bu maddeler ciltte kızarıklık, kaşıntı, su dolu kabarıklık gibi güneş alerjisi semptomlarına yol açabilir.

Güneş ışınlarının etkisi altında kalan ciltte belirtiler, güneşe maruz kalındıktan kısa bir süre sonra veya birkaç saat içinde ortaya çıkabilir. Bu sağlık sorunu, önlem alınmadığı takdirde kötü sonuçlar doğurabilir ve birçok insanın bahar ve yaz aylarını kısıtlayabilir. Bu alerji türü, bazı kişilerde genetik yatkınlıktan bazılarında ise kullanılan ilaçlar, kalitesiz kremler gibi faktörlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu belirtiler, kişilerin günlük aktivitelerini ve yaşam kalitelerini ciddi şekilde etkileyebilir.

Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için, ciltte herhangi bir değişiklik fark edildiğinde bir dermatologa görünmek önemlidir. Ayrıca, en az 30 SPF'lik, UVA, UVB ve mavi ışık koruması olan geniş spektrumlu bir güneş koruyucu kullanılmalıdır. Ani güneş ışığından kaçınılmalı ve dışarıda geçirilen süre yavaş yavaş artırılmalıdır. Sabah 10 ile akşam 4 arasında dik ve yoğun olan güneş ışığından kaçınılmalı, UV koruması sunan güneş gözlüğü, geniş kenarlı şapka ve uzun kollu giysiler tercih edilmelidir. Güneş hassasiyeti olan kişiler için polypodium leucomotas gibi takviyeler güneşe bağlı DNA hasarını engelleyebilir. Ayrıca, ciltte reaksiyona neden olabilecek maddelerden kaçınılmalı ve güneşe çıkmadan önce güneşten koruyucu sürülmelidir.