Final Bölüm 10: Çok Utanıyorum

Final yazı dizimin dokuzuncu bölümü olan (Ben Kralım) kaçırmış olanlar bu link üzerinden hemen okuyabilirler: https://habergalerisi.com/2021/02/16/final-bolum-9-ben-kralim/ onuncu bölümün mesajı ise ”Çok Utanıyorum” ve Final Bölüm 10: Çok Utanıyorum ismi ile okuyacaksınız.

Final Bölüm 10: Çok Utanıyorum

Keşke ölsem… Tanrım duy beni dayanacak gücüm kalmadı ya kurtarıp yaşat beni ya da öldür de göster yüceliğini… Yoksa William benim için mi yazdı bu dizeleri. Şuraya bak nasıl da mutlular koca göbekli Yosef alacağın olsun beni ne hale getirdin? Tanrı aşkına şu çirkin kadını bari tam karşıma koymayın hiç olmazsa baş danışmanımın dünya güzeli karısı Luliana olsa… Belki ölmeyen organlarımın kontrolü elimde olur. Öf neler düşünüyorum yoksa söyledikleri gibi sapık mıyım ben. Gerçekten her şey bitti. Bu kadar süre yargılama olamaz itiraz ediyorum. Tamam ben de ham hum şaralop iki dakika da astım kestim biçtim ama bari bana bunu yapmasalardı, konuşmama müsaade etselerdi iki yada üç belki on hatta yirmi beş kelime yada yada olmaz cümle söyleseydim. Hiç mi hatırım yok sizde, yani hiç mi iyiliğimi görmediniz. Nankörler, alçaklar… “Dostlar, geldiğiniz için hepinize tek tek teşekkür ederim. Bulunduğumuz bu dev camekân içinde bir dönemin en zalim adamını sergileyeceğiz, o burada olduğu sürece öteki zalimlere örnek olacak, elimizde ki ölümsüzlük aşısı tüm zalimler içindir.

Bütün dünyaya ulaştırdık Victor sayesinde. Ne yazık ki biraz geç kaldık ama olsun bundan sonra dünya tarihinde diktatörlük olmayacak. Herkes bilsin ki bu dünya bizim değil, dünya sadece çocuklar içindir. Onlar büyüdüğünde onların çocukları içindir.

Heyecanınızı görebiliyorum o yüzden uzatmayacağım. Utanç Müzesini açıyorum. Her şey serbest…” O dakikadan sonra insanlar müzeyi önce gezdi, en çok kuyruk Norman’ın önündeydi. Belgeler, fotoğraflar incelendi. Yapılan tüm haksızlıklar usulsüzlükler toplantı odasında tartışıldı. Hala bir korku vardı halkın üzerinde, bunu fark eden Yosef yeniden konuşma yapma ihtiyacı duymuştu. “Dostlarım korkmayın her şey bitti.  HİÇ BİR ŞEY SONSUZA KADAR SÜRMEZ. “ Her şeyin bir sonu varmış. Benim sonum yokmuş. Çok istedim ölümsüz olmayı. Tanrıdan çok diledim. Dileğim bu değildi tabi ki. Şimdi mıncıklıyor insanlar beni, hiç acı hissetmiyorum ama görüyorum nefreti, kini, iğrentiyi… Tekmeler, yumruklar canımı acıtmıyor. Ne çok kötülük ekmişim halkımın yüreğine ve şimdi ekini biçme zamanı…

Ölmek istiyorum ama acısız mesela uyurken olmalı ki hiçbir şey hissetmeyeyim… William sen de nefret ettin benden… Yeter yeter gün bitsin, artık yalnız kalmak istiyorum. Gün doğmasın… Ve işte devrildim… Hepimiz yerlerde… Ahhh Luliana karşımdasın, üstümde karım, ayak ucumda oğlum, işte kızımda yuvarlandı. Bakanlarım, danışmanlarım üst üste… Tanrım bitsin bu kepazelik. Nasıl bir kin bu? Biter mi acaba? Biter tabi ki hiç olmazsa azalır… “Saat oldukça geç oldu, bu şekilde kalsınlar. Şimdi kapatalım utanç müzesini. Işıklar açılsın, dev aynalar insin sabaha kadar kendilerini izlesinler.”

Alçaksın Yosef…

“Norman nasılsın? Hoşuna gidiyor mu? Ben bir gün öleceğim ama sen sonsuza kadar yaşayacaksın. Belki azalacak sana yapılanlar ama gelecek nesil istediği kadar seninle uğraşacak. Şunu da bilmeni isterim senden sıkıldıklarında gömecekler ama canlı canlı, sonsuzluk bu Norman. Bundan sonra bizlerden hiç kimse gelmeyecek. Sadece zulmettiğin halkın… Hoşça kal büyük Zalim Norman.”

Aydan Erdoğan