Duygusal Yeme ve Psikoloji
Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, duygusal yemenin, olumsuz duygulara karşılık olarak gelişen ve aşırı yeme eğilimini gösteren bir davranış bozukluğu olduğunu vurguluyor. Duygusal yeme özellikle yoğun stres, anksiyete, depresyon, kızgınlık, öfke ve hüzün gibi duygusal yoğunluklar yaşandığında daha sık ortaya çıkıyor.
Taşkın'a göre, duygusal yemenin arkasındaki sebeplerden biri düşük benlik saygısı ve yetersizlik duygularıyla ilişkilidir. Kişilerin yaşadığı olumsuzluklar, ayrılıklar, aldatılmalar, kayıplar, işsizlik gibi durumlar, boşluk hissi yaratarak yeme alışkanlıklarını etkiler. Yalnızlık duygusuyla baş edilememesi, yeme bozukluklarını tetikleyebilir ve kişiler aidiyet duygusunu kaybedebilirler.
Taşkın, buzdolabının, üzgün, öfkeli, yalnız, bitkin ya da sıkılmış olduğunuzda sorunun çözümünü bulacağınız bir adres olmadığını vurguluyor. Duygusal açlığın yiyeceklerle doldurulamayacağını belirtiyor ve bilinçsizce yemek yemek yerine bilinçli yeme alışkanlığı kazanmanın önemini vurguluyor. Eğer duygusal yeme konusunda kontrol edilemeyen bir durum varsa, mutlaka psikolojik destek alınması gerektiğini öneriyor.
Duygusal yeme, kişinin ruh halindeki olumsuzlukları kontrol etme dürtüsüyle ortaya çıkan bir davranış bozukluğudur. Bu davranış, yoğun stres, anksiyete, depresyon, kızgınlık, öfke ve hüzün gibi duygusal yoğunluklarla tetiklenebilir. Kişilerin yaşadığı olumsuzluklar, düşük benlik saygısı ve yetersizlik duygularıyla da ilişkilendirilebilir. Ancak buzdolabı, duygusal açlığı gidermenin doğru adresi değildir. Bilinçli yeme alışkanlığı kazanarak ve gerekirse psikolojik destek alarak, duygusal yemeyle başa çıkabilirsiniz.