Özel ihtiyaçları olan çocuklar, Down sendromu, otizm spektrum bozukluğu, dikkat eksikliği ve özgül öğrenme yetersizliği gibi durumlar karşısında yoga ve duyu bütünleme terapilerinden büyük fayda görüyorlar. Yogaterapist Serap Korkmaz, yoga terapinin bu çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimlerine katkıda bulunduğunu, aynı zamanda onların sosyal hayata uyum sağlamalarını kolaylaştırdığını belirtti.

Ankara Beysukent Rotary Kulübü’nde konuşma yapan Korkmaz, yogaterapi ve duyu bütünleme terapileri sayesinde özel çocukların uzun süre oturabilme alışkanlığı kazandıklarını ve düzenli nefes almayı öğrenerek taklit ve sözel dil becerilerini geliştirdiklerini ifade etti. Korkmaz, “Bu sayede çocuklar, diğer terapilere daha kolay adapte olabiliyor ve kazandıkları becerileri farklı ortamlarda uygulama şansı elde ediyorlar,” dedi.

Korkmaz, bu terapilerin çocukların hayata katılımını artırmada ve vücut farkındalıklarını geliştirmede çok yararlı olduğunu dile getirerek, “Otizmli çocuklarda sıkça karşılaşılan yemek yeme sorunları, duyu bütünleme terapisiyle çözülüyor; çocuklar çiğneme becerisi kazanıyor ve bu yetenekleri günlük yaşamlarına entegre edebiliyorlar,” şeklinde konuştu.

Yogaterapi sayesinde çocukların eğlenerek öğrenme imkanı bulduğunu ve bu sayede terapiden mutlu ayrıldıklarını belirten Korkmaz, verilen eğitimin çocukların akademik başarılarını da olumlu etkilediğini vurguladı. Özellikle otizm, Down sendromu ve Serebral Palsi gibi gelişimsel bozuklukları olan çocukların düzenli olarak yoga yapmaktan büyük fayda görebileceğine dikkat çeken Korkmaz, öğrenme güçlüğü, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olan çocukların da yoga derslerine katılmalarının önemini vurguladı.

Fiziksel gelişimlerini etkileyen rahatsızlıkları olan çocuklar için yoganın, vücut farkındalığını artırmaya büyük katkı sağladığını söyleyen Korkmaz, şunları ekledi: “Çocuklar için yoga derslerine erken yaşlardan itibaren başlanabilir ve birçok uzman, bebeklerin ve yeni yürümeye başlayan çocukların bile yoganın sağlayabileceği beden farkındalığından yararlanabileceğini düşünmektedir. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) ve diğer öğrenme güçlükleri olan çocuklar da yoga sayesinde artan konsantrasyondan fayda sağlayabilir. Ancak bu tür gelişmeleri gözlemlemek biraz zaman alabilir; yine de bu egzersizler, öğrenme güçlüğü çeken çocuklar için oldukça önemlidir.”

Korkmaz, tüm çocukların, özel ihtiyaçları olsun ya da olmasın, düzenli olarak egzersiz yapmaları gerektiğini savunarak, yüzme ya da düşük etkili aerobik gibi bazı aktivitelerin bazı çocuklara fayda sağlayabileceğini, ancak yoganın bu tür aktiviteler kadar riskli olmadığını belirtti. Serebral Palsi gibi belirli rahatsızlıkları olan çocukların daha yavaş bir tempoda hareket etmeleri gerekebileceğini ve yoganın bazı zorlayıcı unsurlarının onlar için yasaklanabileceğini de sözlerine ekledi.