Beyaz Gül Hareketi ve Faşizm
***
Sophia Scholl 1921 yılında Forchtenberg, Almanya’da dünyaya geldi… Ailenin 6 çocuğundan dördüncüsüydü… 1932 yılında ortaokula başladı… Babasının ve arkadaşlarının politik düşüncelerini gayet iyi biliyordu… Arkadaşlarını, etkilendiği bu politik görüşlere göre seçer olmuştu… 1937 yılında ağabeyi ve arkadaşları Alman Gençlik Hareketine katıldıkları için tutuklandı… Bu Sophia’da büyük bir etki yarattı… 1940 yılında liseyi bitirdi… 1942’de Münih Üniversitesi’ne felsefe öğrencisi olarak girdi… Ağabeyi Hans, aynı üniversitede tıp öğrencisiydi… Hans kardeşini kendi arkadaşlarıyla tanıştırdı… Birlikte konserlere, tiyatrolara gittiler… Konferanslara katıldılar…***
“Beyaz Gül” hareketi, Sophia ve arkadaşlarının Clemens August Graf von Galen’in kaleme aldığı Nazi karşıtı kitabını okuduktan sonra kuruldu… Kitap, Alman askerlerinin gaddar davranışlarını konu alıyordu… “Beyaz Gül” barışçıl bir eylem grubuydu… Makaleler yayınlıyorlar, bildiriler dağıtıyorlar, duvarlara yazılar yazıyorlar ve halkı Nazizm’e karşı pasif direnişe çağırıyorlardı… Sophia ve ağabeyi 18 Şubat 1943’de Münih Üniversitesinde bildiri dağıtırken yakalandılar… Alelacele vatana ihanetten yargılandılar ve suçlu bulundular… Yakalandıktan sadece dört gün sonra ve mahkemeden sadece birkaç saat sonra giyotinle idam edildiler… Sophia idam edildiğinde 22 yaşındaydı…***
Sophia’nın, idamından önce söylediği sözler tarihe şöyle geçti: “Davalarını hakkıyla savunmaya çalışan bu kadar az insan varken dünyada nasıl adalet bekleyebiliriz… Ne kadar güzel, güneşli bir gün ve ben gitmek zorundayım… Ama benim ölümüm niye sorun olsun ki, eğer insanlar bizim sayemizde uyanır ve harekete geçerlerse…” Bir başka devrimci, Deniz Gezmiş, mahkemede yargılanırken güler… Hâkim “Niye gülüyorsun” diye sorar… Deniz Gezmiş “Duvarda ADALET yazıyor da ona gülüyorum” der… Ölüme bile meydan okuyan yiğit insanların faşizme olan tepkisi her yerde, her dönemde aynı olmuştur… Ve hiç kuşkunuz olmasın, hep aynı olacaktır…***
Ne güzel söylüyor Nazım Hikmet: “Sana düşman, bana düşman, düşünen insana düşman… Vatan ki bu insanların evidir, sevgilim onlar vatana düşman… Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına… Çürüyen diş, dökülen et… Bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler. Ve elbette ki sevgilim elbet. Dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya. Dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle, İşçi tulumuyla bu güzelim memlekette hürriyet…” Ertuğrul Filizay Twitter @ yaziIif_ Düşünceye Kurşun İşlemez isimli yazım için TIKLAYIN