Konak Belediyesi’nin 5 Aralık Kadın Hakları Günü ve Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı Tanınmasının yıldönümü etkinlikleri kapsamında düzenlediği “Atatürk ve Kadın” söyleşisine katılan Başkan Batur, “Tüm kadınların, haklarını sonuna kadar korumaları için onların her zaman yanında olmaya, kadın dostu bir belediye olarak hizmetlerimize devam etmeye kararlıyız” dedi.

Konak Belediyesi, 5 Aralık Kadın Hakları Günü ve Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı Tanınmasının yıldönümü etkinlikleri kapsamında Ege Kadın Buluşması Platformu ve Yaşar Üniversitesi işbirliğinde, “Atatürk ve Kadın” söyleşisi düzenledi. Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’la birlikte söyleşinin konukları CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Avukat Gülizar Biçer Karaca, TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi ve CHP İzmir Milletvekili Avukat Sevda Erdan Kılıç, Konak Belediye Meclis Üyesi Yüksek Mimar Esra Yılmaz Keskin, söyleşinin moderatörü Yaşar Üniversitesi Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (YÜKAM) Müdürü Prof. Dr. Huriye Toker, CHP Kadın Kolları MYK Üyesi Ayten Gülsever, CHP Konak İlçe Başkanı Akın Küçükoğullarından, CHP İzmir İl ve Konak İlçe yöneticileri, İzmir İl ve Konak İlçe Kadın ve Gençlik Kolları başkan ve üyeleri, Konak Belediyesi Meclis Üyeleri, kadın sivil toplum kuruluşları başkan ve temsilcileri ile muhtarlar katıldı. Söyleşiyi izleyen kadınlar, konuşmacıları ayakta alkışladı.

Etkinliğin açış konuşmasını yapan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, yoğun programlarına rağmen söyleşiye katılan CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Avukat Gülizar Biçer Karaca ve TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi ve CHP İzmir Milletvekili Avukat Sevda Erdan Kılıç ile Konak Belediye Meclis Üyesi Yüksek Mimar Esra Yılmaz Keskin ve söyleşinin moderatörü YÜKAM Müdürü Prof. Dr. Huriye Toker’e teşekkürlerini iletti. Batur konuşmasına Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınlara verdiği önem ve değerin altını çizerek başladı ve Türk kadınının, Avrupa’daki pek çok ülkeden yıllar önce seçme ve seçilme hakkını almış olmasının çok önemli olduğunu ifade etti. “Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün, kadını siyasi ve sosyal hayatın bir parçası yaptığı 5 Aralık 1934 tarihinden 11 yıl sonra İtalya ve Fransa, 36 yıl sonra ise İsviçre, kadınlara seçme ve seçilme hakkını verdi. Bu da Atatürk’ün kadına verdiği önem ve değerin yanı sıra, toplumun yarısını oluşturan kadınların iradeleri dışında gerçekleşecek bir seçimin asla o toplumun tamamının iradesini göstermeyeceğini çok iyi anlamış bir lider olduğunun en güzel göstergesidir” diyen Başkan Batur, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün Türk kadını hem hukuki, hem Medeni Kanun, hem toplumsal hak ve sorumluluklar, hem de statü anlamında erkeklerle eşit haklara sahip olmalarına karşın hala hor görülmekte, dışlanmakta ve ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmekte. Kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet ve hak gaspları katlanarak artmakta. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Belediye olarak, belediye başkanı olarak, bunu kabul etmemiz mümkün değil. Tüm kadınların, haklarını sonuna kadar korumaları için onların her zaman yanında olmaya, kadın dostu bir belediye olarak hizmetlerimize devam etmeye kararlıyız.”

İstanbul Sözleşmesi’nin önemini bir kez daha vurgulayan Başkan Batur, kadınlara inanan, kadınların toplumdaki yerinin hak ettikleri yere gelmesini sağlayacak, iktidara geldikten sonraki bir hafta içerisinde İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden hayata geçirecek bir iktidarın yakın olduğunu söyledi. Başkan Batur konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Biliyorum ki kadınlarımız cumhuriyet değerlerinden asla vazgeçmeyecek. Bunları elinden almak isteyen cehaletle her şartta mücadele edecek ve direnecek. Kadın dostu bir belediye olarak, Konak’ta gerek kadın muhtarlarımızla, kadın sivil toplum örgütlerimizle işbirliklerimiz kapsamında kadının toplumdaki ve iş hayatındaki yerlerini güçlendirmeye yönelik çok iyi projeler geliştiriyoruz. Kurduğumuz Kadın Kooperatifimizle, kadınların yararlandığı semt merkezlerimizle her zaman kadınların yanındayız.  Kadınların daha çok söz sahibi olduğu, yönetimde daha fazla yer aldığı bir Türkiye özlemiyle kadınlar kazanacak, diyorum. Kadınlarla, gençlerle beraber kazanacağız!”

Açış konuşmasının hemen ardından başlayan söyleşinin moderatörlüğünü YÜKAM Müdürü Prof. Dr. Huriye Toker üstlendi. İlk konuşmayı yapan TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi ve CHP İzmir Milletvekili Avukat Sevda Erdan Kılıç, konuşmasında mesleki ve siyasi hayatındaki tecrübelerini kadın mücadelesi üzerinden anlattı. Erdan Kılıç, toplumu aydınlık  geleceğe kadınların ulaştıracağını vurgulayarak, “Atatürk çok öngörülü bir lider. Bizi de ‘kız çocukları okumalı’ diyen bir liderin önderi olduğu aileler büyüttü. Kurtuluş Savaşı’nda her ne kadar hep erkeklerin adı anılsa da esas mücadeleyi kadınlar nasıl vermişse şimdi de karanlıktan kurtuluş mücadelesi veriyoruz. Biz kadınlar olarak topla, tüfekle değil, yüreğimizle bu mücadeleyi vereceğiz ve bu ülkeyi aydınlık bir geleceğe kavuşturacağız” dedi.

İktidara gelir gelmez İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlüğe koyan imzayı atacaklarını belirten Sevda Erdan Kılıç, kadın dayanışmasının önemini vurguladı. Kılıç,  kadın ve erkeğin eşit temsil edilmesi gerektiğini ifade ettiği konuşmasında şu sözlere yer verdi:

“Erkekler bir mücadele ediyorsa kadınlar on mücadele etmek zorunda kalıyor. Dünyada kadın olmak zor ama Türkiye’de kadın olmak daha da zor. Bütün görevler sizin sırtınızda. Milletvekili, avukat, doktor, mimar olmanız hiçbir şeyi değiştirmiyor. Bu coğrafyanın verdiği bütün sorumlulukları taşımaya ve uygulamaya devam ediyorsunuz. Biz, Genel Başkanımızın öncülüğünde, kadın milletvekillerimizle birlikte bir kanun teklifi hazırladık ve meclise teslim ettik. Ne bir eksik, ne bir fazla, biz TBMM’de eşit temsil istiyoruz. Az önce Konak Belediye Başkanımız Abdül Batur da söyledi, bir parçanın iki yarısıyız. O yüzden umarım bir sonraki yıldönümünde burada, İzmir’i temsil eden çok daha fazla kadın milletvekiliyle bir araya geliriz ve hepimiz onları birlikte alkışlarız.”

CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Avukat Gülizar Biçer Karaca da kadınların siyasette verdikleri mücadeleyi anlattığı konuşmasında eşit temsiliyet vurgusu yaptı.  “Cumhuriyet eğer bir kadın devrimiyse, hepimize çok büyük görev düşüyor. İlk kadın milletvekilimiz Satı Kadın gibi, Gördesli Makbule gibi, Şerife Bacı gibi, kadınların Cumhuriyetin ikinci yüzyılını demokrasi ile taçlandırması için yola çıkması gerekiyor. İkinci yüzyıla adım atarken hep birlikte ayağa kalkacağız, el ele vereceğiz” diyen Karaca, şöyle konuştu:

“Kadınlar için siyaset çok çetin bir yolculuk, uzun bir maratondur. Bu maratonda erkekler ayaklarına taş değmeden bizden beş kilometre önde yola başlarlar. Biz kadınlar yollara kadınlar için yerleştirilen çakıl taşlarında ayaklarımız kanayarak, engelleri atlaya atlaya yetişiyoruz. Biz öne geçmek ya da arkada durmak istemiyoruz. Biz erkek arkadaşlarla kol kola, yan yana durmak istiyoruz. Bu yüzden eşitlik, eşit temsiliyet diyoruz. Eğer yolda pes edersek bu mücadelede olamayız. Cumhuriyetin ilk kadın milletvekilleri, hepimizin yolunu aydınlatmak için bedeller ödedi. Onlar sadece biz kadınların siyasi yaşamda önlerini açmakla kalmamış, cumhuriyetin her köşesinde birer çoban ateşi olarak cumhuriyet devrimlerinin büyümesi, gelişmesi ve Türkiye’yi Mustafa Kemal Atatürk’ün hedeflediği o çağdaş uygarlık seviyesine ulaştırmak için canla, başla mücadele etmişler. Mustafa Kemal Atatürk, ‘Türk kadını kılığıyla kıyafetiyle değil, bilgisiyle, donanımıyla ve mücadelesiyle anılmalıdır’ der. İşte böyle kadın milletvekillerinin, TBMM’de Türkiye için yapacağı çok şey var. Kendinizle gurur duyun, mücadelenizle gurur duyun. Ama her şeyden önce o kadar şanslıyız ki Mustafa Kemal Atatürk gibi bir liderimiz var.”

Konak Belediyesi Meclis Üyesi Yüksek Mimar Esra Yılmaz Keskin ise “Kadın çok güçlü bir varlık. Kadın, gücünü, birçok şeyi aynı anda yaparak da gösteriyor. Ancak bu gücünü siyasette kullanabilmesi için önünün açılması gerekiyor. Özellikle ana karar verici mekanizmalarda kadınların çoğalması gerekiyor ki empati duyup daha çok kadının olabileceğini o mekanizmalar söyleyebilsin. Bununla birlikte kadının örgütlülüğü de çok önemli. Kadının kadını desteklemesi, kadının kadını savunması, dayanışma ve aktif katılım çok önemli. Aktif katılımın sağlanabilmesi için devlet politikalarının değiştirilmesi, geliştirilmesi gerekiyor. Özellikle sosyal politikaların kadının yararına olacak şekilde güncellenmesi gerekiyor. Kadının eğitiminin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kadın okuryazarlığının yüzde yüz olmasının ilk hedefimiz olması gerektiğini, İstanbul Sözleşmesi’nin bir an önce tekrar gündeme alınması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle kadınlara eğitimde fırsat eşitliğinin olması gerektiğini düşünüyorum. Umuyorum ki; Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında ilk bunları sağlayacağız”  diye konuştu.