CHP ve ittifak
Değerli Dostlarım, tekrar hepinize MERHABALAR. Sizlerle yeniden buluşmamın coşkusunu ve keyfini yaşıyorum.
Görüşemediğimiz bu uzunca zaman zarfında siyasi bakımdan çok önemli gelişmelere beraberce tanık olduk.
Bunları size tek yazımın içine sığdırmak yerine ilkini bu yazımda, diğer önemli gelişmeleri ise bir sonraki yazımda paylaşmayı düşündüm.
Biliyorsunuz son günlerin güncel ve önemli konusu CHP ve ittifak
Dört partinin ittifakı demokrasi adına umutların yeşermesine neden oldu.
Hepimizin bildiği gibi, çok sevdiğimiz CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye’mizin geleceği adına çok önemli bir gelişmeye imzasını attı.
Yargıtay’dan gelen seçime katılabilir kararına rağmen YSK’nın İyi Parti için tam tersi yönde bir tutum sergilemesi üzerine Genel Başkanın talimatıyla CHP’den 15 vekilimiz demokrasi adına çok önemli bir özveride bulunup, partilerinden istifa edip İyi Partiye geçtiler.
Aslında bu bile, çoğulcu demokrasi için atılmış çok önemli bir adımdır.
Bu 15 milletvekilini tekrar hatırlamakta fayda var:
Burcu Köksal-Afyonkarahisar
Mustafa Tuncer-Amasya
Nihat Yeşil-Ankara
Hüseyin Yıldız-Aydın
Ahmet Akın-Balıkesir
Mehmet Göker-Burdur
Nurhayat A.Kayışoğlu-Bursa
Erkan Aydın-Bursa
Tufan Köse-Çorum
Okan Gaytancıoğlu-Edirne
Tacettin Bayır-İzmir
Çetin Arık-Kayseri
Fatma K. Hürriyet-Kocaeli
Ö. Fethi Gürer-Niğde ve Ünal Demirtaş-Zonguldak
Böylelikle tarihi bir gelişmeyle muhalefet eksenindeki ilk ittifak yani CHP-İyi Parti ittifakı gerçekleşmiş oldu.
Bu güzel gelişme sayesinde İyi Parti hem mecliste grubunu kurabildi hemde seçime girebilme şansını elde etmiş oldu.
İki parti arasındaki bu birliktelik toplumda geniş bir kabul gördü.
Ama AKP kanadından elbette olumsuz tepkiler aldı.
Onların bu tepkileri aslında ne kadar paniklediklerini ve 16 yıllık iktidarlarının artık sonlanabileceğini görmelerinin dışavurumudur.
İki partinin yaptığı anlaşmadan sonraki süreçte dört partinin birlikteliği de ittifakın oldukça geniş bir tabana yayıldığının göstergesidir.
Artık AKP ve MHP dışında ki diğer partiler ayrışmanın değil tam tersi birleşmenin ne kadar önemli olduğunu demokrasi adına geniş yığınlara gösterdiler.
Sonuçta demokrasi tek ses değil çeşitli ve farklı seslerin rejimidir.
Ayrışmanın toplumumuzu getirdiği noktayı hepimiz görüyor ve yaşıyoruz.
AKP-MHP’ye oy vermeyecek olanlar hain, PKK’lı, Fetöcü ve son olarak ta kafir ilan edildiler.
Bunca ağır tepki biz geniş halk yığınlarının ne kadar haklı ve doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.
Bundan sonra yapacağımız; oyumuzu vermek ve sandıklara sahip çıkmaktır.
Sanırım bu konuyla,önümüzdeki yazılarımda da birlikte olacağız.
Bir sonraki yazımda,yeniden buluşmak dileğiyle… Sevgiyle,Barışla ve her zaman hoşgörüyle kalın…!
Özge Akçakaya